db_mysqli.php:fetch_array: 10tr:gonderilen parametre mysqli_result olmasi gerekirken False.
tikirdat:(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:911:run_hooks)->(class_plugins.php:142:thankyoulike_postbit)->(thankyoulike.php:2190:fetch_array)->

Table 'forums164.tikirdat_g33k_thankyoulike_thankyoulike' doesn't exist

ALEF: Mistik bir polisiye mi yoksa ilginçlikler bombardımanı mı? Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->

HAFTANIN SÖZÜ

"Dünyanın en yoksuI insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır." Arthur Schopenhauer


Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
ALEF: Mistik bir polisiye mi yoksa ilginçlikler bombardımanı mı?
#1
712674c5-9295-4ead-bbbe-393389a36cb9.jpg
Bu yazıda senaryo ile ilgilenen, derdi hikâye olan biri olduğum için senaryo odaklı bir okuma yapmaya çalıştım. Bir seyirci olarak beni hikâyenin dışına iten unsurlara değinmek istedim. Bu zamana kadar anlatılmış olan her hikâyede bir ana karakter, ana karakterin isteği, arzusu ve arzusunun önüne konulmuş engeller bulunmaktadır. Biz de seyirci olarak genellikle o karakterin arzusuna ulaşmasını dileriz. Hikâyenin ana karakteri ile bir özdeşlik kurarız. Onu sahipleniriz.

Alef bize iki karakter sunuyor. Dizide Settar (Ahmet Mümtaz Taylan) ve Kemal (Kenan İmirzalıoğlu) isimli polislerimiz gizemli bir cinayeti çözmeye çalışıyorlar. Polislerimiz görünürde birbirinden taban tabana zıt iki karakter olması gerekirken dört bölüm boyunca görüyoruz ki -şimdilik- onları birbirlerinden ayıran özellikler kâğıt üstünde yazılmış süslerden ibaret kalıyor. Olaylara sirayet etmiyor. Üstelik birbirine bu kadar benzeyen iki karakter hikâyeyi de sekteye uğratıyor. Karakterlerin geçmişten getirdikleri travmaları bile aynı. Umarım travmalarını atlatma şekilleri aynı değildir de dizide neden iki aynı karakteri izledik demeyiz.

Aynı karakterler diyorum çünkü iki karakterin de travmaları, olaylar karşısında bulduğu çözümler aynı. Yüzeysel olarak doğu ve batı çatışması yaratılmaya çalışılmış. Zihniyet olarak ise doğu batı çatışmasından eser yok. Bizi bu kanıya ulaştıran şey ise birinci bölümde Kemal’in yaptığı hata. Kemal’in yaptığı bütün hamleler Settar ile aynı. Her olayda aynı refleksleri veriyor ya da Settar’ın peşine takılıp gidiyor.  O kadar yıl yurt dışında çalışmış -dizinin bize tanıttığı kadarıyla- iyi bir dedektif olan Kemal nerede bir ipucu görse kendi sezgilerinin peşinden gitmek yerine Settar’ın peşinde sürüklenip giden bir çaylak profili çiziyor. Üstelik Kemal bu dosyanın ortağı, usta çırak ilişkisi yok. Neden ayrılmıyorlar mesela, her yere beraber gitmek zorundalar mı? En adi evrak işini bile beraber gidip sorguluyorlar. (Settar’ın başına buyruk halleri hariç. Onlarda neye hizmet ediyor belirsiz.) Kemal gerçek bir polis görüntüsü çizmekten uzaklaşıyor. Sahicilik ile bağımız kopuyor. Çoğu sahnede karakter bizi dizinin dışına itiyor. 

Örneğin karakterler arasında profesyonellik ilişkisi dışında bir bağ kurulmadan Settar’dan Kemal için fedakârlık yapması isteniyor.  Ne yaşadılar da birbirleri için fedakârlık yapacak, ilkelerinden taviz verecek hale geldiler. Madem böyle bir çıkmaza sokulacaktı Settar, birbirleri ile alakalı daha fazla şey paylaşmaları gerekmez miydi? Üstüne üstlük ikisinin de aynı ortak travmaya sahip olmaları gibi bir avantaj varken. Bu travmalar üzerinden karakterler arası bir yakınlık kurulabilirdi. Böyle olmayınca sahicilik ortadan kalkıyor bir kez daha ne alaka diyoruz. Üstelik bu çıkmaz öyle mantık dışı bir hataya dayanıyor ki yuh artık diyoruz.

Birinci bölümde Kemal’in - aldığı eğitim, geldiği yer, yetiştirilme tarzı olarak yapmaması gerekirken -yaptığı bir hatanın 3. Bölümde karşımıza böyle çıkması, senaristin olaylara çokta fazla kafa patlatmadığı hissi yaratıyor. Ha, meğer bunun içinmiş diyoruz. Yapay geliyor her şey.  Birinci bölümde Kemal o yüzden öyle salakça bir hata yapmış diyoruz. Sebep sonuç ilişkisi hikâyenin sahiciliğinden kopartılıp Settar’ın kişiliğinin bir yönünü vurgulamak amacı ile yapılmış acemi bir kurguya dönüşüyor. Bu kurguyu başlatan Settar’ın ilk olay mahalindeki tepkisini anlamak da kolaylaşıyor. Çünkü o tepki olmasa biz Settar’ın bu yönünü görmeyecektik. Ama o kadar kaba ki olaylar zorlama bir şekilde oluşmuş hale geliyor. Doğallıktan kopuyoruz. Birinci bölümde Kemal’in hatası olmasa üçüncü bölümde Settar bir tercih yapmak durumunda kalmayacaktı. O hata da zaten Kemal’in kişiliğine uymuyordu. O zaman bu adam neden Londra’dan gelen bir polis olmak durumunda. Eğer davranış tarzı olarak Settar’dan bir farkı kalmayacaksa biz niye böyle bir karakter izliyoruz?Doğu-Batı çatışması az konuşmak, rakı yerine viski içmek, müzik tercihleri üzerinden kurulacağına -ki böyle kurulunca da ilginçlik olsun diye kurulmuş oluyor- düşünce ve davranış tarzları üzerine kurulsaydı bunları sorgulamayacaktık. Hikâye de karakterler arası çatışma ile  güzelce ilerlerdi. Ortak düşmana iki farklı cepheden yaklaşıp sıkıştırma imkânı olurdu. Bu haliyle Kemal Settar’ın peşinden sürüklenen biri haline geldi.

Olay örgüsüne dair daha büyük sorun ise her iki karakterin de katilin peşinden sürüklenen karakter hüviyetine bürünmesi. Hikâyedeki ipuçlarının hiçbiri Kemal ya da Settar’ın mesleki yeterliliği sonucunda bulunan şeyler değil. Ya tesadüf eseri ya da katilin onları yönlendirmesi ile bulunuyor. Bu şekilde biz maruz kalan iki karakter izliyoruz. Kemal ve Settar kendilerini bilmedikleri bir dünyanın içinde buluyorlar. Olayları ilerleten karakter katil. Dizinin ana karakteri de katil oluyor o zaman ve bir ders vermek istiyor. Hikâye katilin gözünden anlatılabilirdi. Biz de bu iki karakter ile alakalı kuramadığımız özdeşliği katil ile kurmuş olurduk. Şahsiyet dizisi örneğinde olduğu gibi. Bu şekilde iki arada bir derede kalma durumu oluşmazdı.

Katil, polislerle bir oyun oynayacaksa bu en başından beri böyle olmalıydı. Katilin oyununu bozabilecek hiçbir hamle gelmiyor karakterlerimizden. Kemal bir kaç yerde oyunu bozmaya yelteniyor ona da Settar izin vermiyor. Dördüncü bölüm itibarı ile Kemal'in sorguladığı ipuçlarına katilin yönlendirmesi ile ulaşıyorlar. Üstelik mesleki yeterliliği bir kenara bırakacak olursak seyirci tarafından bile kabak gibi ortada olduğu aşikâr olan ipucu yerine iki bölüm boyunca oyalanmaları izliyoruz. Katilin onları ulaştırdığı nokta gözden kaçan bir olgu da değil. Sıradan izleyicinin bile tahmin ettiği bir yol. Bu da seyirci olarak bize geri zekâlı iki karakter ile özdeşleme kurmamız istendiği anlamına geliyor. Çünkü biz seyirci olarak onlardan daha zeki bir konumda oluyoruz. Hele Yaşar (Melisa Sözen) karakteriyle ikinci kez karşılaştığımız sahne! Polislerimiz bu karşılaşmayı o kadar olağan karşılıyorlar ki Yaşar’ın “neden gelmiştiniz” sorusuna “Aradığımızı bulduk” diye karşılık veriyorlar. Biz de ne bulduklarını anlamaya çalışıyoruz. Ne ipucu elde ettiler acaba?!

Kemal’in kendince daha kolay yol alacaklarını düşündüğü ipucunun peşinden gitmek yerine Settar’ın peşinden gittiğinin altı bir türlü doldurulamıyor. Karakter iyice tutarsız hale gelmeye başlıyor. Hayata dair edindiği huylar, zevkler, batılı davranış tarzı ve eylemleri -eylem girişimleri de denebilir- kendisine yazılmış mesleki durum ve kariyeri ile alakasız ayrıntılar olmaktan öteye geçemiyor. İlerleyen bölümler de bu tutarsızlığın sebebini anlarız umarım. Umarım, olayları ilerletmek için karakterin sahiciliğinden çalmaya devam etmezler.

Bir diğer sorun ise olaya mistik bir hava katmak için yazılmış sahneler. Bu sahnelerde öğrendiğimiz hiçbir şey olmaması. Ne olay örgüsünü ilerletiyorlar ne de bir çatışma barındırıyorlar. Sadece atmosfer yaratmak ve tasavvuf hakkında seyirciye birkaç bilgi vermekten öteye geçmiyorlar. Kısaca çok oyalanıyoruz. Hem seyirciyi hem karakterleri oyalamadan öteye geçmeyen sahneler. Bu sahnelerin temel özelliği bir takım ilginç bilgiler içermesi? 4. Bölüm için Blu Tv’nin seçtiği kelimelerden örnek verecek olursak kafaya dökülen bal, derviş aynası gibi şeyler. Bence bu da seyircide bir yanılsama yaratıyor. Tabii bunlar erken verilmiş yargılar da olabilir. Bakalım ikinci yarıda bu ilginçlikler bir sonuca bağlanacak mı yoksa ilginçlik olarak mı kalacaklar. 

Alef çatışan iki arzu ile başlıyor. Birinci arzu cinayet ve çözümü, ikinci arzu ise katilin bu cinayetler üzerinden topluma ve karakterlere ders vermek istemesi. Dördüncü bölümün sonunda katilin baştaki motivasyonu zayıflıyor. Kemal ve Settar ise "bitse de gitsek" havasındalar. İki arzuyu da sahiplenmemiz istenmiş gibi. İki arzuyu bir arada verme işi ise ters tepiyor. Biz seyirci olarak hangi arzunun peşinden gideceğiz? İkisini bir arada yapmaya çalışamazsınız çünkü birbirini baltalayan şeylerdir. Katil yakalanırsa ders verme faslı biter. O zaman katil ile özdeşlik kurulacak sahneler olmaması lazım. Şimdilik en büyük sorun karakter tutarsızlığı, mantık hataları ve katil ile özdeşlik kurmamızın istenmesi galiba. Böyle yazınca da dizi nereden tutsan elinde kalır bir vaziyet alıyor. Umarım hikaye ilerleyen bölümlerde hangi arzunun peşinden gideceğimizi kimin tarafında olacağımızı bize bir an önce hissettirir.

Dördüncü bölüm sonu itibari ile bir gizemden ziyade elimizde kalan şey, karakterlerin olayın asıl merkezi ve güçlü ipuçlarını takip etmek yerine cılız ipuçları ile neden oyalandıkları sorusu oluyor. Bu soru da bizi hikâyeye bağlayan bir soru değil, hikâyeden koparan bir soru. Asıl olaydan bağımsız bir sürü -şimdilik gereksiz gibi görünen- sahne de cabası. Son sahne bize bir ters köşe ihtimali oluşabilecekmiş hissi verse de gidişat iç acıcı değil. Seyirciyi sürükleyen tek öge var o da yönetmen başarısı ve dördüncü bölümün açılış sahnesi gibi ilginç(!) birkaç sahne. Bakalım Alef finali ile bizi şaşırtabilecek mi? 

kaynak: http://www.ranini.tv/ozel/40461/1/alef-m...rdimani-mi
82688081_3749748_4241322423441.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping