03-14-2017, 08:57 PM

Geçtiğimiz haftaki bol sitemli yazımın ardından 25. bölümü büyük bir merakla bekliyordum. Bu haftaki bölümü beni şaşırtan ve şaşırtmayan kısımlar olarak ikiye ayırmak istedim ama hepsinden önce bölüme dair genel yorumumu söylemek isterim.
Sevgili Kudret Sönmez’in daha doğrusu Uğur Yücel’in sahnelerini büyük bir hayranlıkla izledim. Saygım, sevgim sonsuz! Her sahnesinde iyi ki 'içerde', iyi ki aramıza katılmış dedim açıkçası. Bu bölümden itibaren en kısa zamanda işlerin çok daha heyecanlı bir hale dönüşebilmesi adına, onun da etkisiyle bir ivme yaratmaya çabaladıkları barizdi ve ben o ivmenin oluşturduğu umudu hissettim açıkçası. Celal Baba’nın hapse adım atması -çok önemli bir sonuç doğuracağını düşünmesem de- güzel bir başlangıçtı bence. Fakat bölüm boyunca gördüğüm ve duyduğum anda aşırı dalgasını yaptığım ve neredeyse gözyaşlarıma hâkim olamadığım(!) sahne Kudret reyisin Mert’in 'içerde' olduğunu anlaması oldu. Adam resmen 25 bölümdür kimsenin ısrarla anlayamadığını, olayların içine karıştığı ilk anda çözdü. Ayakta alkışladım yalan yok.
Bu bölüm beni şaşırtan noktalardan başlayacağım öncelikle. İlk olarak, az kalsın bölüm sonuna kadar flashback görmediğimi fark etmiştim ki. Sarp ve Müdürümüzün sahnesini görmek beni susturdu. Çok korktum bir an flashback yapmadıklarını düşünüp! Hatta ardından beni çok daha şaşırtan bir olay daha gerçekleştirdiler. Valla sahneyi dizinin ortasına sardıklarında eyvah yandık dedim önce, ama sonra ne yalan söyleyeyim izledikçe çok güzel yapılmış bir kurgu gördüm. İkinci şaşırdığım nokta, Kudret gibi güçlü bir karakterin Handan’a bu kadar zaafı olması üzdü aslında. Acaba gerçek kızı mı diye benim gibi aklından geçiren birçok kişi olmuştur mutlaka ama sonradan öyle bir şeyin olabilme ihtimalinin olmadığına karar verdim şahsen. Yani kısacası Handan karakteri o şekilde harcanıp noktalansaydı ayrı bir güç ve tat katabilirdi belki de… Üçüncü şaşırdığım nokta olarak geri dönüş yaptığımızda Mert tetikçiyi kovalarken Sarp’ın ona çarpması oldu. Sarp ve Mert’in bir şekilde birbirine döneceğini izlerken hissettim, fakat arabayla çarpmak?! Güldüm, bayağı güldüm ve eğlendim diyebilirim hatta. Bir kez daha emin oldum sanırım, dizide en çok istediğim şeylerden biri bolca Sarp-Mert sahnesi. Son şaşırdığım nokta da sanırım Melek’in ‘Benim yeni hayatım var, her şeye baştan aldım.’ diye söylenmesinden bir anda ‘Baba, babacım ben onun avukatıyım.’ moduna geçişi oldu. Biraz ani olmadı mı sizce de?
Şaşırmadığım noktalara gelecek olursak, çok şükür bu bölüm de flashback gördük! ^^
Şaka bir yana, yine bizi şaşırtmayanlar da bugün, Yılmaz kardeşlerin Kudret’in deyişiyle Calal Babalarını kurtarma sevdalarını vardı. Doyamadınız Celal’i kurtarmalara be!
Diğer şaşırtmayan nokta ise kritik olay ve durumlara, adam yakalamaya, aşırı normalmiş gibi tek bir polisin gitmesi. Kalırsın öyle Kudret reyisin elinde Mert, oh olsun. Bölümde son şaşırtmayan nokta ise tabii ki şüphesiz Sarp’ın, Handan’ı çiftlik evinde kurtarmaya gelenlere karşı yaptığı müthiş artistlikleri. Dizi bitince Sarp’ın silahını çekişlerinden kolaj yapacağım unutturmayın…
Geleli daha bir bölüm oldu olmadı, içerdekini keşfettiği için Kudret’e sevgim daha da büyüdü. Oyunlarla risk alıp Umut için yeniden hapse giren Sarp’ın yaptığını da şaşırdıklarıma bonus olarak ekleyebiliriz. Hatta direkt Umut’u, Kebapçı’ya sormasıyla bu ne cesaret yarabbi bile dedirtti bana. 25 bölümün 20’sinde güvenimi kırdıkları için tedirgin olsam da, bu hapishaneden çıktıktan sonra artık Sarp-Celal’in çok daha büyük ‘Umut’ çatışmalarını izleyebiliriz umarım. Bize ufaktan selam çakan Coşkun’u da görmek heyecanlandırmadı dersem yalan olur. Coşkun-Kudret görmeyi hayal ettim de, tadından yenmezdi sanırım. Hatta Kudret-Sarp ikilisini düşünmek bile heyecan veriyor bence.
26. bölümden gelen sneak peek ile haftaya Füsun’un Sarp’ın sırrını öğrendiğini gördük. Haberlerde tutuklandığını izlerken aklımdan geçmişti benimde ama müdürün insafa geleceğini düşünmemiştim. Bunu da şaşırdığım kısımlara ikinci bonus olarak ekleyebiliriz sanırım. Kısaca umut vaat eden bölümdü. Başlattıkları ivmeyi kaybetmemelerini dilerim.
kaynak: ranini.tv

