db_mysqli.php:fetch_array: 10tr:gonderilen parametre mysqli_result olmasi gerekirken False.
tikirdat:(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:911:run_hooks)->(class_plugins.php:142:thankyoulike_postbit)->(thankyoulike.php:2190:fetch_array)->

Table 'forums164.tikirdat_g33k_thankyoulike_thankyoulike' doesn't exist

İçerde: Ateş sizi çağırıyor evlat! Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->

HAFTANIN SÖZÜ

"Dünyanın en yoksuI insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır." Arthur Schopenhauer


Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
İçerde: Ateş sizi çağırıyor evlat!
#1
47bbe30a-15fa-459d-bb16-6e524695f4b6.jpg
Pazartesilerimizi anlamlı kılan dizimiz İçerde'de görmeye alışkın olmadığımız bir durgunluk ile başladık bölüme bu sefer. 10. bölüme kadar her bölüm bir sonraki hafta için zemin hazırlandığını izlemiştik. Haliyle bu hareketli tempoya kendimizi bayağı kaptırmıştık. Önümüzdeki haftaya zemin hazırlamayı bırakın, bu hafta bize fragmanlarda verilenlerden başka bir şey izlemediğimizi bile söyleyebilirim neredeyse. Böyle hafif bir es verilmiş gibi hissettirdi bu bölüm bana biraz. Yine de bu, bölümü beğenmedim demek değil yanlış anlaşılmasın. Çünkü yaklaşık bir buçuk saatin sakin ve yavaş tempoda ilerlemesine rağmen sona doğru olaylar olaylar ile tempoyu doruğa çıkartıp yine beklediğimiz o klasik çılgın final sahnelerinden birini izledik. Yakışan da budur zaten bizim dizimize.
 
Öncelikle Akın Işık’ın geri döneceğini biliyorduk ama ben şahsen bu kadar erken beklemiyordum onu. Zaten gelmesiyle gitmesi bir oldu. Çok sıcak karşılandı bir o kadar da sıcak gitti adamcağız. Adamcağız dediğime bakmayın acıdığımdan ya da sevdiğimden demiyorum. İyi oldu iyi. Yine de olan Alyanak’a oldu. Ne kadar güzel kazdı kendi kuyusunu sevgili Alyanak abimiz. Sarp’la kebapçıdaki sahne çok iyi ve bir o kadar da önemli bir sahneydi bence. Sarp reisin içindeki mafya babasının alevlendiğini gördüm resmen. Başta Celal Baba için oyun amacıyla girdiği ‘Buralar artık hep benim.’ rolünü fazla mı benimsedi yoksa gerçekten içinde yatan böyle mafyamsı bir taraf mı var bilemedim valla. Ama olur da ileride her şey sil baştan olur, Sarp’ın yolu gerçekten mafya işlerine düşerse falan, ay bizim çocuk kötü yola düştü diye üzülmem tam tersi desteklerim çünkü mafyalığın bu kadar cuk oturduğu ve karizmatik durduğu birini daha görmedim ben hiçbir dizide.
 
Köstenceli gelip olayları çakana kadar en başında da dediğim gibi bir durgunluktu gidiyordu. Bende de böyle çok ucundan, birazcık bir sıkılma başlıyordu ki, tam o sırada Akın Işık ‘Canım manyak çekti.’ deyip Davut’a gitti. Buna hiç bu kadar sevineceğimi düşünmezdim ama evet benim de artık canım manyaklık çekmişti. Zaten asıl heyecan Minik ve Davut, sahnelere dönünce başladı. Gerçi onlar da çok yanlış kafada daldılar olaylara ama nedense bu durum benim Sarp ve Davut ikilisi açısından bir noktayı farketmeme sebep oldu. Bu bölüm Sarp ve Davut’un ne kadar benzediğini fark ettim. Hırs, gaza gelme, öfke… Hatta bir tık daha ileri gidersek Melek’e olan ilgileri. Gerçi Davut’un ki ilgiden çok ürkütücü bir takıntı denebilir tamam ama bu da bir ortak nokta sayılıyor. Ben bütün bunları düşünürken dizinin sonuna doğru Davut’un tek başına köstencelinin evinde bulunan tüm adamlarını indirmesi bana geçen haftaki bölümde Sarp’ın annesi ve Eylem’i kurtarma operasyonunu hatırlattı haliyle. O yüzden bu ikiliyi daha yakın takibe almaya karar verdim. Bu benzerlikleri ileride aralarındaki düşmanlığımı arttırır yoksa bir şekilde güzel işbirlikleri izlememizi mi sağlar bilemiyorum. Bir diğer aklıma düşen soru işareti ise Davut’un geçmişi oldu. En yakın zamanda onun nereden geldiğini, nasıl geldiğini ve aslında kim olduğunu öğrenebiliriz umarım.
 
Tabii bu bölüm bir hayli aktif olan organize suçlar ekibimiz ve Yusuf Müdür’den bahsetmeden geçmek istemem. Mert’ten bu kısımda bahsetmeyeceğim ama onu dışladığımdan değil, zaten çocukcağız yazık, ekipte de dışlandı, Celal babası tarafından da dışlanmış hissetti. Ben ona ayrıca yer vermek istiyorum. Kebapçı Celal’i yakalamak amacıyla kurulmuş çeşitli tiplerden oluşan ekipten bahsetmek istiyorum. Ya bunlar nasıl polis? Kimse kusura bakmasın hiç gerçekçi bir ekip değiller. Dizi kadrosunun polis kısmı, Yusuf Müdür dahil, öylesine hadi bunlar da dizi de bulunsunlar bir kenarda denilmiş gibi. Yusuf Müdür'ümüzü dahil etme sebebim tabiki oyunculuk anlamında değil yanlış anlaşılmasın, böyle bir şeyi haddim değil zaten söyleyemem ama hiçbir şeyi çözemeyen, kendi başına plan yapamayan müdür de artık bir süreden sonra sıkmıyor mu sizce de? Ekibe dair tek umudum Sema polisin Mert’e karşı sorgulayıcı ve yargılayıcı olmasının ardından bir hareketliliğin başlaması. Sema polis içerdekinin Mert olduğunu ortaya çıkarır mı dersiniz?
 
Mert her geçen hafta daha da rolünü yaşamaya başlıyor. Bölümün yarısına kadar bayağı bir ergen tribi gördük maalesef, erkeğin trip atanı da hiç olmuyor be Mert. Gerçi o da haklı kendi çapında. Ailesi bildiği tek kişiyi, Celal babasını kıskanmayacak da kimi kıskanacak? Baba da az değil ama. Neydi o final sahnesinde hem Sarp’ı hem Mert’i aynı anda araması? Celal babası tarafından her böyle bir dışlanma yaşadığında veya başka sebeplerden dolayı ona kızdığında ve bu durumlar git gide artmaya başladığında onun bu olayları içinde biriktirmesine şahit olacağız ve en sonunda elbet patlayacağını göreceğiz bence ama o patlama hangi tarafa denk gelir, patlama anında kimler onun etrafında olur merakla bekliyorum. Yine de kıskançlık tripleri çok tatlıydı, o buruk surat ifadelerini görünce içime bir üzüntü düşmedi değil. Bunun dışında babasına yeniden içerdeki adam olduğunu hatırlatması olması gereken bir hareketti. İşte görmek istediğim Mert buydu haftalardır. Gaza gelsin, bir şekilde atağa geçsin istiyorum. Gerçi atağa geçince Celal babası için geçiyor diyerek üzülüp kendi kendime kafamı karıştırıyorum.
 
Bu dizi de beni böyle çıldırtıyor işte. Bir bölümde Celal Baba'ya ‘Helal be baba!’ derken, diğer sahnede bir bakmışım ‘Hadi Sarp bitir şu Celal’in işini!’ diyorum. Mert’e kızıyorum, Sarp’ı destekliyorum sonra bir şey oluyor tam tersini düşünüyorum derken ‘Durun siz kardeşsiniz!’e kadar uzuyor olay. Bilmiyorum bu ikilemleri sizler de yaşıyor musunuz? İçerdekiler olarak fazlaca kafamız karışık galiba, her pazartesi bu kafa karışıklıkları artarak devam edecek belli ki. Neyse ki ben memnunum halimden. Keyifle, merakla beklemelerdeyiz merkez!
kaynak: ranini.tv
82688081_3749748_4241322423441.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping