db_mysqli.php:fetch_array: 10tr:gonderilen parametre mysqli_result olmasi gerekirken False.
tikirdat:(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:911:run_hooks)->(class_plugins.php:142:thankyoulike_postbit)->(thankyoulike.php:2190:fetch_array)->

Table 'forums164.tikirdat_g33k_thankyoulike_thankyoulike' doesn't exist

Kırgın Çiçekler: Tünelin ucundaki ışık Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->

HAFTANIN SÖZÜ

"Dünyanın en yoksuI insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır." Arthur Schopenhauer


Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Kırgın Çiçekler: Tünelin ucundaki ışık
#1
08184f4f-dcf9-4fea-8216-00403b2d32f7.jpg
DİZİ-YORUM
Kırgın Çiçekler
SEZON 1 Bölüm 45

a02dda9f-f977-4d46-ba3d-67b600d6b713.jpg


Kırgın Çiçekler: Tünelin ucundaki ışık
Gül Babazade


Yine gerilimli ama aynı zamanda da geleceğe dair umut dolu bir bölüm izledik. Son  birkaç bölümde fazlasıyla içimiz kararmıştı olayların gidişatından, bu haftaki olaylar rahat bir nefes aldırdı. Sanki birçok kişinin hatalarından dönme çabaları, kötü bildiklerimizin kendi çıkarları için bile olsa insanlara yardım etme isteğinin uyanması, 45 bölümdür üzerimizi kaplayan karanlık tünelin ucundaki ışık gibi oldu. Ne kadar ağlayıp, dövünseler de savaşmaktan vazgeçmiyor hiç kimse.

Nazan hanıma bir şey olmayacağından hepimiz emindik. Cemre’nin polise gitmesi aslında kendini her ne kadar anlamamış olsa da içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için büyük bir adım oldu. Kemal’in de dediği gibi: Bu insanlık için küçük ama kendisi için büyük bir adım.

556e245b-0f52-4f54-861e-88d66015f96e.jpg
Neden herkes bana bakıyor? 

Kadına o kadar entrika kraliçesi dedim,yeni nefes getirdi dedim, nazarım değdi. Yahu sen bu kadar plan program yap, türlü oyunlar çevir, adam kaçırt, yeğeninin akıl sağlığı ile oyna sonra da git yenmek istediğin kadına bunu açık açık söyle. Teessüf ederim Emel hanım, hiç yakıştıramadım, beni büyük hüsrana uğrattınız. Bir de Nazan hanımı kaçırttığı adamı eve çağırıyor, vallahi diyecek bir söz bulamıyorum. Ama tabii kendisi kızlarımızı iyi tanımıyor, başlarına neler geldi, nerelerden döndüler bilmiyor, bu yüzden onları hafife alıyor ama o mum yatsıyı bile beklemedi. Üflediler söndü.

Dedim ya her kes iyi olmak için uğraşıyor diye. Bu durumun şu sıralar en büyük temsilcisi kesinlikle Nazan hanım. Anneliğine asla laf edilemez ama insanlık konusunda sınıfta kalmış yetişkinlerimizdendi kendisi. Ama demek ki iyinin iyiliği bulaşıyor insana. Zoraki yollarla da olsa iyi insanlarla zaman geçirince ya huyundan ya da suyundan aldı. Seher’in bu durumda etkisi asla unutulamaz. Cemre’ye yardım ediyor, kendi çıkarı için. Elbette bu şimdiye kadar yaptıklarını yok sayacağımız anlamına gelmiyor ama Cemre’nin de dediği gibi ölmesini de istemeyiz. O şu an gelecekte başına gelecek olanlardan habersiz kendi sonunu hazırlıyor. Kızlara yardım ederek kendisini koruduğunu zannediyor, böyle düşünmesi de en çok kızlara yarıyor. Umarım bir gün yaptıklarından pişmanlık duyduğunda yeniden iyi biri olmak için elinden tutabileceği birileri olur.

cc235a06-744f-4d7e-a8ca-276e6504b2e6.jpg 

Feride hanımcığım, ah be güzel kadın, sen ne büyük bir lütufsun öyle. Tamam, bazen gerçekten takıntılarınla insanları çıldırta biliyorsun ama yaptığın iyiliklerin yanında bu takıntıların lafı bile olmaz. Ne de güzel sahip çıkıyor çiçeklerine. Gerçi pek zaptedemiyor acaba zımba ile kendisine mi yapıştırsa kızları? Zımba demişken, Toprak hocaya gömmem gereken bir şey var dediği anda yüzünün aldığı şekle bayıldım. Adam o kadar emin ki Feride’nin gözü döndüğünde kendisini kaybetmesine, gömülecek bir şey olduğunu duyduğunda aklına direkt ceset geldi. Bütün bunlar bi yana artık gerçekten düğün hazırlıklarına başlasalar da biz de üstümüzdeki bu ölü toprakları atsak.
3d9aca62-9ded-4ab3-959d-8dd2a57164b1.jpg

Şimdi ilk bölüme ufak bi yolculuk yapalım. Eylül annesine başına gelenleri anlatıyor, o da kızı yerine kocasına inanıp, kızını istemiyor. Aynı kızlar Güney ve tayfası tarafından bir iftiraya uğruyor ve Nazan hanım o kızlara hayatı zindan ediyor. Tamam artık günümüze dönelim. Eylül annesinden Cemre için yardım istiyor ve Mesude Eylül’ün dediklerine inanıp onlara yardım ediyor, Nazan hanımsa Emel’in foyası ortaya çıksın diye kızlarla işbirliği yapıyor. Güney’e geleceğim ama ondan önce başta kurduğum iki cümle arasındaki yedi farkı bulun. İşte dizinin bütün meselesi bu iki cümlede saklı. Biz 45 bölümde bu iki cümle arasında bağlantı kurduk. Başımıza ne geldiyse hepsi ilk bölümdeki kötüleri kendi tarafımıza çekelim diye geldi. İnsan kendi başına gelmedikçe kötülüğün varlığını hiss etmiyor. Yoksa kim derdi ki insanlıktan bihaber bu insanlar gün gelecekte bir gencin hayatı için bu kadar uğraşacak. Mesude için tek temennim Songül’ün lafına hemen kanmaması. Allah aşkına Kemal gitmeden, Cemal gelmesin.

Kemal’den laf açılmışken yaptığı hiç bir şeye takılmıyorum. Senaristleri ise tebrik ediyorum. Aslında bu insanlık yoksunlarının aramızda dolaşan, gülen, eğlenen, etraftaki bir çok kişiyi de eğlendiren ama içinde gerçek, yalın bir kötülük yatan kişiler olduğunu hepimize gösterip, her gün karşılaştığımız, bize bundan zarar gelmez dediğimiz kişilere karşı daha fazla dikkat etmemiz gerektiğini gösterdikleri için çok çok teşekkürler.

Kemal’in yediği dayak herkesin içinin yağlarını eritti çünkü Eylül’ün korkusu Kemal’i hep dört ayak üstüne düşürdü. Fragmandan belli olduğu üzere nihayet polise gidilmiş ama ben Kemal’in tehtidinden çok korkuyorum. Sezon finali yaklaşıyor, bütün diziler yüksek gerilimli bir bölümle bu sezonu kapatma yolunda, umarım bizim sezon finalimiz Eylül’ün Kemal’in elinde kaldığı bir sahneyle bitmez. Yoksa o 3 ay geçmez. Her ne kadar sezon boyunca birçok kez böyle sahnelere şahit olsakta, her seferinde korkmaktan kendimi alıkoyamıyorum.

01d2e2e1-56e7-4c9b-b94e-a4f293328175.jpg
Sen ağlama... :(

Dört ayak üstüne düşenler kulübünün en seçkin üyesi. Kadın her durumda bir şekilde ayakta durabiliyor. Şimdiki yeni hamisi de Güney. Kardeşine kıyamamasını anlıyorum ama o kadın bir şeytan ve o çocuğu dünyaya getirirse bu hem Güney’in, hem de ailesinin sonu olur. Hayatı zindan eder onlara. Söylendiğinde çok acımasız ve çirkin duruyor ama o çocuğun dünyaya gelmesini hiç istemiyorum. Yoksa bir ömür Banu ve onun planları uğruna heba olacak. Tıpkı Kader’i kullandığı gibi o bebeği de Ekrem’i sıkıştırmak için kullanacak.

9fab95f7-89e3-482c-b4f8-c3bd01beb5bf.jpg 

İyi çocuksun Güney iyisin, hoşsun hatta her gün başka gönüllerde de taht kuruyorsun ama bu yakışmadı. O benim sevgilim, onunla konuşma benimle konuş ne demek. Eskiden Kader’e takmıştın daha sonra Gökhan’la arkadaş olmasına atarlandın ama gidipte hiç birine Songül’le konuşma demek gibi bir densizlik etmemiştin. İnsan sevdiğini kıskanır, tamam ama bu Songül’ün tamamen sana ait olduğunu ve etraftan bütün ilişkisini kesmesini gerektirmez. Yukarıda ilk bölümle ilgili cümlemde Güney’in yaptıklarını da yazmıştım, hadi baştan alalım, bir de bu günkülere bakalım.

Kimseyi umursamayan, arkadaş çevresinde genellikle bad boy olarak anılan, kendi paçasını kurtarmaz için kızlara iftira atmaktan çekinmeyen Güney gitmiş,yerine arkadaşları ve sevgilisi için canını tehlikeye atan, her ne yaşanırsa yaşasın doğacak kardeşinden vazgeçmeyip, onun yaşamı için çabalayan Güney gelmiş. Hoşgelmiş, sefalar getirmiş, yeri her daim gönlümüzün üstü. Bir de bu kıskançlık mevzusunu çözerse bal börek.

Bölümün en eğlenceli sahnesi ise (Kemal’in dayak sahnesinden sonra) çiftlerimizin dans sahnesi oldu. Maşallah hepsinin içinden profesyonel dansçı çıktı. Hele Serkan’la Eylül. O kadar keskin hareket ediyorlardı ki ben kesin bir düşecek dedim. Neyse ki öyle bir şey yaşanmadı. Kısa bir süreliğine de olsa EySer çiftini mutlu görmek iyi geldi. Başlarına gelen onca felaketlere rağmen hala gülmeyi hatırlamaları tünelin ucundaki ışığı daha da büyüttü.

5d941c7a-ccf3-4623-a828-e3816e8013a0.jpg 

Cenk ve Kader ikilisini yazmadan olmazdı. Bu kadar vıcık gıcık olmak zorundalar mı acaba? Bir an önce alışsalarda daha fazla maruz kalmasak bu duruma. Güney’in sorusuna cevabı ben vereyim: Olur mu öyle şey hayatım. Siz ilk zamanlarınızda da şimdi de etrafınızdaki herkesden farklıydınız. Zaten Songül’le beraber olupta vıcık olmak zor iş. Siz de aranıza ne kadar soğukluk girse de yine yüzünüzü birbirinize dönenlerdensiniz. Aradan yıllar geçtiğinde, senin dediğin gibi kızlar kocaya kaçacak ve o zaman Songül tamamen senin olacak, sana ise o zamanı usulca beklemek düşüyor.

Diğer karakterlerin yürüdükleri tünellerin ucundaki ışığı bilemeyiz ama siz aydınlık yolu bulup, tünelden çıkalı çok oldu.Yine de her kes için en büyük temennimiz yollarının aydın olması.

Bu arada geçen haftalarda bazı çekim hatalarına rastlanmış ve bazı seyirciler bu durumdan rahatsız. Bunlara daha dikkat edilmesini rica ediyorlar.

Yine içimizin yağlarını eritip, gelecek haftaya doya doya gerileceğimizin sinyalinin verilip, izleyicisini kaliteye boğan bir bölümün sonuna geldik. Kendinize ve yapacağınız iyiliklere iyi bakın “Sevgili Çiçek Okurlar”


ranini.tv
82688081_3749748_4241322423441.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping