03-30-2016, 08:02 PM
İlk dedikoduları 2013 yılında kulaklara gelen Batman v Superman Dawn of Justice, üç yıldır milyonlarca insana dualar ettiriyordu; yayına çıkmadan önce ölmemek adına. Sonunda 25 Mart tarihi itibariyle vizyondaki yerini alan Batman v Superman, ilk üç gününü 424 m dolar hasılat ile kapatarak tarihin en iyi hafta sonu açılışı yapan filmleri arasına adını yazdırdı.. Peki, gerçekten de bu başarıyı hak ediyor mu bu film? Yoksa pazarlama başarısının da etkisi var mı? Mümkün olduğunda spoiler vermeden, değerlendirmeye başlayalım o halde..
Öncelikle, eğer siz son yıllarda sinemaları esir alan Marvel karakterlerine ait süper kahraman filmlerine aşina biriyseniz -Spider Man, Iron Man, The Avengers ve benzeri- herhangi bir DC Comics karakterine ait filmi izlerken yabancılaşma çekmeniz olasıdır. Çünkü Marvel karakterleri; daha espritüel ve hatta zaman zaman yersiz "şaklabanlıklar" yapan şahıslardan oluşurken, DC Comics'in karakterleri daha oturaklı ve daha derinlikli hikayeleri olan kişilerden oluşur. Rakip iki firmanın, birbirlerinden farklı olmak adına oluşturdukları tarzlar bu yöndedir çünkü.. Haliyle bu durum, filmlere de yansıyor. Sözün özü; Batman v Superman kimilerine fazla sert ve karanlık gelebilir, ancak tam da olması gerektiği gibidir aslında..
Film içerisinde Superman'e defalarca kez Hz. İsa göndermesinde bulunuluyor..
Girişi yaptığımıza göre, hala tam bir fikri olmayanlar için kısaca filmin konusunu özetlemek gerekirse.. Zamanında Man of Steel'i sinemada izledikten hemen sonra şöyle bir yorum yazmıştım hakkında; "Film içinde Superman herhalde altı defa falan Lous'i kurtardı, ama öyle yerlerde kurtarıyor ki.. Ya gökdelenler çöküyor ya ateş topları yağıyor milletin üstüne falan.. Yani Lous'i kurtarırken bir yandan da aynı anda yüzlerce kişi göz göre göre ölüyor. Bütün bunların sonunda Superman'in umurunda bile değil milletin ölmesi, o durup durup Lois'den bi' öpücük daha kapar mıyım derdinde.. Gel gör ki filmin sonundaki bir sahnede Superman dört kişiyi kurtaramadı diye; bir parçaladı kendini, bir ağladı, bir zırladı sorma.. Aynı bizim Kanuni.. Yahu hiç ölmediyse on bin kişi öldü son yarım saat içinde.. Şehrin anası ağladı, elli tane uçuk düştü, binlerce bina yıkıldı umurunda değildi?"
İşte Batman v Superman'in konusu da bu aslında.. Batman tam da benim yıllar önce dikkat çektiğim bu duruma hasta oluyor açıkçası, tüm motivasyonuna da bunun üstüne kuruyor.. İçerik hakkında söylenebileceklerin daha fazlasını spoiler olmaması adına kendime saklıyorum..
Filmdeki Batman modellemesi; The Dark Knight Returns Part 2 animasyonundan alınmıştır.. *
Geldik en önemli noktaya; Batman.. Niye Superman değil de Batman? Çünkü, Man of Steel ile zaten hikaye temeli anlatılan Superman yerine bu filmde daha çok Batman'in hikayesini izliyoruz.. Ve asıl önemlisi, karşımızda bugüne kadar çekilmiş en iyi Batman karakteri var. Peki, ama neden?
Bunu anlamak için biraz hafızalarımızı tazelemek gerekir.. Tim Burton'un 89 ve 92'deki başarılı Batman uyarlamalarının ardından Joel Schumacher'in felaket niteliğindeki iki Batman denemesi öyle kötü tepkiler aldı ki beyaz perdede tekrardan Batman'i görmek için sekiz senenin geçmesine ve Christopher Nolan gibi bir dehanın ortaya çıkmasına gerek duyuldu. Nolan'ın üçlemesi olan; Batman Begins - The Dark Knight ve The Dark Knight Rises'ın başarısı her ne kadar Batman efsanesini ayağa kaldırsa da -ki ben üçüncü filmin tam bir 'Epic Fail' olduğunu düşünüyorum hala- onun filmlerinde izlediğimiz karakter aslında Batman değildi.. Batman zırhına bürünmüş ve Bruce Wayne hikayesini sanki başka bir evrende yaşayan biri gibiydi..
Neden? Çünkü, Nolan'ın realizm tabanlı hikayesi, özellikle ilk iki filmdeki muhteşem senaryolar sayesinde göze batmasa da aslında Batman'i oluşturan ve onlarca yıl boyunca o karakterin devamlılığını sağlayan 'surreal' sayılabilecek özellikleri de reddediyordu.. Konumuz Nolan üzerine olmadığı için fazla uzatmak istemiyorum, ama çok basit bir örnek vermek gerekirse; Batmobil'in arabadan çok tanka evrilmesini söyleyebilirim. Ayrıca Batman'in onlarca kişiyi tek başına yere serebilen sert bir "adamdan" belli başlı fiziksel zayıflıkları olan ve yeri geldiğinde köpeklerden kaçmak zorunda kalabilen bir "insana" dönüşmesi de benzeri bir detaydır..
Ancak Batman v Superman tam anlamıyla çizgi romanlara ve Batman'in özüne dönüş sağlıyor. Artık karşımızda 'Neutral Good' felsefesini izleyen bir Batman yok, artık karşımızda tam anlamıyla bir 'Chaotic Good' karakter var.. Superman'i ise söylememe gerek yok sanırım, onun felsefesi zaten hiçbir zaman değişmedi; 'Lawful Good..' *
Henry Cavill'i zaten Superman/Clark Kent olarak izlemeye gözümüz alışmıştı. Ancak Ben Affleck hem Batman hem de Bruce Wayne olarak kendisine yönelik film öncesi yapılan eleştirileri, tek kelimeyle paramparça etmiş durumda.. İnanın izlediğiniz zaman dediklerime hak vereceksiniz..
Michelangelo'nun ünlü "The Creation of Adam" isimli eserine yapılan gönderme de dikkat çekici..
Joker, Superman'i tanımlarken ne demişti zamanında? "He's a God who deluded himself into thinking he's a man.." Kısacası, Superman kendi kendini insan olduğuna dair kandıran bir Tanrı.. Film boyunca Superman'in yaşadığı bu ikilemi, çok güzel bir şekilde görüyorsunuz.. Ve bu göze sokulan ikilem, genelde bu gibi süper kahraman filmlerini izlerken, eleştiri adı altında sürekli sunulan; "Superman zaten üşümüyor, o zaman Clark neden mont giyiyor!" tarzı saçma fikirlerini de engelleyecektir umarım..
Peki filmin hiç mi eksi yönleri yok? Tabii ki var.. Özellikle Dvd versiyonunun otuz dakika daha uzun olacağı açıklandığı andan itibaren yaşadığımız çekinceler ne yazık ki karşımıza çıkıyor.. Nedir o? Bazı konuların havada kalması ve yeterli süreyi alamaması.. Wonder Woman bunun en göze batan örneği mesela; hayatında hiç Wonder Woman duymamış birinin film sonunda "Eee yani, kim şimdi bu kadın? Nereden çıktı? Nereye gidiyor? Ben hiçbir halt anlamadım!" demesi olası.. Keza film içinde sürekli bir sonraki film olan The Justice League Part One 'a dair yapılan göndermeler -aslında bir nevi reklamlar- benim pek hoşuma gitmedi, çünkü herhangi bir yere bağlanmadığı için "bu film" özelinde hikayedeki bütünlüğü kırıyor..
CGI konusu ise benim yine insanların neden eleştirdiğini anlamakta zorlandığım bir durum.. Romantik komedi, dram falan izlemediğimize göre haliyle çağın getirdiği teknolojik avantajlardan yararlanmak son derece mantıklı bir hareket.. Ha, isteyen var ise; ne demişler? İzlemediğin film, yeni filmdir.. Bundan elli-atmış sene önce çekilmiş olan Batman - Superman filmleri de var.. Büyük bir keyifle onları izleyebilirler, nasılsa isteseler de görsel efekt yok o filmlerde.. Ama geçtim herhangi bir süper kahraman filmini, James Bond serisini bile sıkılmadan izleyebileceklerini sanmıyorum..
Hülasa, daha fazla uzatmadan konuyu bağlayalım.. Batman v Superman: Dawn of Justice; kurgudaki bir iki ufak eksikliği saymazsak; "Kesin ip var!" ön yargısı ile yaklaşmayan herkes için tek kelimeyle şahane bir film.. DC Comics karakterlerine sadece filmlerden aşina olmayanlar; yani hem çizgi romanları okumuş hem de animasyonları izlemiş olanlar için ise bildiğiniz başyapıt!
* Eğer bahsettiğim tanımlamalar size yabancıysa "Alignment" konusunda araştırma yapmanızı öneririm..
* Filmin yararlandığı benzeri hikayeleri içeren ve gönderme yaptığı animasyonlar/çizgi romanlar; The Dark Knight Returns Part 1 ve 2 - Batman Under the Red Hood - Kingdom Come - Justice League
ranini.tv
