db_mysqli.php:fetch_array: 10tr:gonderilen parametre mysqli_result olmasi gerekirken False.
tikirdat:(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:911:run_hooks)->(class_plugins.php:142:thankyoulike_postbit)->(thankyoulike.php:2190:fetch_array)->

Table 'forums164.tikirdat_g33k_thankyoulike_thankyoulike' doesn't exist

Kırgın Çiçekler-Dizi Yorum Warning [2] Use of undefined constant userregdate - assumed 'userregdate' (this will throw an Error in a future version of PHP) - Line: 2 - File: inc/functions_post.php(531) : eval()'d code PHP 7.4.3-4ubuntu2.20 (Linux)
(showthread.php:1133:build_postbit)->(functions_post.php:531:eval)->(functions_post.php(531) : eval()'d code:2:error_callback)->(class_error.php:153:error)->

HAFTANIN SÖZÜ

"Dünyanın en yoksuI insanı, paradan başka hiçbir şeyi olmayandır." Arthur Schopenhauer


Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Kırgın Çiçekler-Dizi Yorum
#1
08184f4f-dcf9-4fea-8216-00403b2d32f7.jpg
DİZİ-YORUM
Kırgın Çiçekler
SEZON 1 Bölüm 34

f8713e66-f541-488f-af4b-72d0c5feb4f7.jpg


Kişinin kendine ettiğini edemez kişiye hiçbir fani...
Şule Kayabaşı


Bir insana en çok ne zarar verir? Bu soruyu kaç kişiye sorsak o kadar farklı cevap alırız sanırım. Başka bir insan, para, hırs hatta aşk bile zarar verebilir insana. Mevlana ise şöyle demiş: “Kişinin kendine ettiğini / Edemez kişiye hiçbir fani / Ne kahpe hırsı, ne kıskanç kini, ne şarap / Ne de haşhaş edemez.”

"Bir kişinin canını en çok kendisi, kendinden gelenler ve kendisine benzeyenler yakabilir” derim bana sorulursa. İsteklerimizi önemsemez doğru dediklerini yaparız kendi canımızı yakarız. Bir anneyi üzmemek için o kendisini iyi hissetsin diye yalan söyleriz, kendimizden olan için canımızı yakarız.


Eylül’ün canını en çok ne yakıyor sizce? Kemal mi? Hayır… En çok kendinden olan yani Mesude yakıyor. Vicdanının sesini susturabilmek için kızını ezip geçmekte bir beis görmeyerek yapıyor hem de. Sırf kızı olanları anlatmasın diye önce kendini öldüreceğini ya da delireceğini söyleyip kızın iradesini baskı altına alıyor. Sonra da “Oldu mu öyle bir şey?” diye soruyor. O sahnede Mesude'nin haline üzülen oldu mu bilmiyorum. Ben üzülmedim. Yaşadıkları zor olabilir. Ama Eylül’ün çektiklerinden daha ağır değil kesinlikle. Mesude'nin Eylül'e resmen mobbing uyguladığını düşünüyorum. Mobbing insanlara duygusal şiddet uygulamanın ve kararlarını etkilemenin günümüzdeki adı oluyor. Aslında keşke hak ettiği yere kapatılmışken çıkamasaydı oradan.

Kadına şiddet sistemleşerek, her geçen gün daha da artarak hayatlarımıza karıştı. Haber duyduğumuzda üzülüyor ama bir süre sonra unutuyoruz. Ama en acı tarafı bildiklerimizin sadece bildirilen olgularla sınırlı olması. Acaba kaç kişi bu vahşeti yaşayıp Eylül gibi susuyor, susturuluyor? Kaç kişi bağıra çağıra yardım istiyor ama seslerini duyuramıyor kimselere? Bizler ne yapıyoruz insanlarımızı korumak için? Sorular soruyorum ya, cevapları nerede bilmiyorum inanın. 

Ve geçtiğimiz günlerde yaşanan en azından bizim bildiğimiz son vahşet Cansel Buse Kınalı. Kayseri’de matematik öğretmeninin tecavüzüne uğrayan Cansel yaşadıklarına dayanamayıp intihar etti. Çok merak ediyorum tecavüz olaylarında kadını suçlayanlar şimdi ne diyecekler acaba? Kız çocuğunun okulda ne işi var lafları duymaya başlar mıyız acaba? Olmadı okul eteğinin belini kıvırmıştır belki, ne dersiniz? En olmadı işveli cilveli bakmıştır. Malum kadının sadece gözlerine bakarak tahrik olan, irade yoksunu olduğu için tahrik olduğu her kadına sahip olması gerektiğini düşünen ve dünyanın onların zevklerini tatmin için yaratıldığını sanan prestijli(!) bir sınıf var!


a1986fc9-23f1-437e-96a3-a0b16a46658e.jpg

Tam da bu olayın üstüne Kemal’in Eylül'e saldırdığı sahneler yayınlandı dün. Bakın işte dediler bakın kadınlar en çok evlerinde uğruyor bu vahşete. Kemal’in üstünden ders verdiler aslında. Cansu Fırıncı aynı anlarda bir tweet attı. Yazdıklarını sizinle paylaşıyorum zaten anlatılması gerekeni çok güzel anlatmış kendisi. “Umarım Kemal’e duyulan haklı öfke ve nefret ülkemizde yaşanan taciz, tecavüz, kadına şiddet ve cinayet olaylarına duyarlılık yaratır.”

Nazan Hanım'ın ne yapacağı epey tartışılmıştı. Bir kesim "adam öldürdü kılı kıpırdamadı, yapmaz bir şey, kaçar” derken bir diğer kısım izleyici de “bu kadarını da yapmaz herhalde” diyordu. Aslında iki tarafta haklı çıktı. Çünkü Nazan Hanım evden çıktı. Kaçmaya yeltendi. Ama sonra olmayan vicdanı harekete geçti sanırım. Evin camlarını aşağı indirdi ve Eylül’ün kurtulmasına vesile olmuş oldu. Sesler yüzünden evin önüne toplanan mahalleli bile Kemal’in sapıklığını anladı da bir bizim safoz Mesude anlamadı olan biteni.

Evden zar zor kurtulan Eylül soluğu yurtta aldı. O fragmanda gördüğümüz tecavüze mi uğradı acaba dediğimiz sahnelerin tacizden sonra çekilmiş olması bu şiddetin türünün önemli olmadığını gösterdi. Tacize uğramakta insanların yüzüne bakamamak için bir sebep, tecavüze uğramakta. Aman canım dokunmamış sonuçta demenin bir mantığı olmadığını anlasa keşke birileri.

Eylül'e ne olduğunu merak eden Nazan, Serkan'ı Eylül'ü arasın diye ikna etti, bir an ben neyi kaçırdım acaba diye düşündüm. Eylül'ü istemeyen Nazan, kızın yaşadıklarını görünce vicdana mı geldi acaba? Ya da Gökhan’da olduğu gibi geçici bir vicdan azabı mı çekiyor? Serkan'ın Eylül’den duydukları karşısında delirmesi, bakışları güzeldi ama ses beni rahatsız etti. Sonuçta sevgilin tacize uğramış o ses biraz titrese miydi acaba? Niye bilmiyorum ama ben Serkan’dan mahvolmuş sevgili hissini alamadım. Ama Kemal’e yumruk atarken Eylül'e okulda hesap sorarken duygularına oyunculuğuna inandım. Sadece o ilk sahnede beni tatmin etmeyen bir şey vardı.

4a354e23-4a12-4c80-9570-3c04b0626c0e.jpg
Yumruk skoru: Serkan 2, Kemal 1

Serkan'ın Eylül'e söylediklerine ise kesinlikle katılıyorum. Eylül kurtulmak adına hiçbir şey yapmıyor. Sadece ağlıyor, annesini ikna etmeye çalışıyor. Şimdiye kadar anlamış olması gerekirdi. Kemal’i bu şekilde durduramıyor. Başka bir yol bulmak yerine sadece feryat figan ediyor. Neyi kaybetmekten korkuyor bilmiyorum. “Utanıyorum ben” dedi ama Kemal her saldırdığında şahit olan insanlara da rezil olmuyor mu? Tekrar tekrar aynı şeyleri yaşayıp tanımadığı birden çok insana rezil olmak hakime savcıya anlatmaktan daha mı iyi? Nasıl kanıtlarım düşüncesine gelince ceza davalarında sizin kanıt götürme zorunluluğunuz yok. Mahkeme bunu araştırmak zorunda…

Delil var mı derseniz? Geçmişe yönelik telefon kayıtları alınabiliyor. Hani Kemal, "Eylül beni aradı" diyor ama hepimiz önce Kemal’in aradığını biliyoruz. Kaydı telefondan silmek sadece gören gözü kandırır. GSM Operatörleri kiminle ne zaman konuştuğumuzun kaydını mahkeme kararı olması halinde açıklarlar. Yani emin olun sadece aramalarla bile bir şeyler ispatlanabilir. Adliye’de geçen sahne ise insanların paraları olmasa bile mahkemeye başvurabileceklerini ve bunun bir yardım değil görev olduğunu anlatmak açısından iyi düşünülmüştü. Buradan da duyurmuş olalım. Avukat tutacak paranız olmayabilir. Bu durumda Baro kişilere avukat ataması yapmaktadır. Mahkeme harçları vb. alınmamaktadır. Biliyorum mahkemelerde her zaman harika kararlar vermiyor ama hiçbir şey yapmamaktan iyidir. Bir umuttur en azından.

Adliye sahnesi arada kaynamıştı ve ben bu durumdan son derece rahatsız oldum. Hele ki Mesude Hanım hastanelik olduğu için şikayette bulunamaması sonra Mesude'nin yaptıkları yüzünden şikayet etmemesi sadece heyecan yaratmış oldu. Haftalardır Eylül konuşsun diye bekleyen biri olarak hem hayal kırıklığına uğradım hem de kandırılmış hissediyorum kendimi. Bir de Mesude’ye bir şey olduğunda niye Eylül'ü arıyorlar? Önce kocasının aranması gerekmez mi? 16 yaşında bir çocuktan önce Kemal’in aranması mantıklı olurdu. Sırf adliyeden dönsün diye yapılmış bir hareketti bana kalırsa.

9a3927f9-b20f-4f98-8bf2-be71367cac13.jpg
Gözünüz kör olmasın hem ayakkabı ile girmişler hemde ortalığı dağıtmışlar. (by Mesude)

Mesude'nin saflığına yorum bile yapmayacağım sadece sahne olarak ilgimi çeken kısımlara değineceğim. Mesude karakteri için söyleyebileceklerimin sonundayım çünkü. Önce Mesude Kemal’in ortadan kaybolduğunu fark edince Kemal’i otelin telefonundan aradı. Kemal numarayı görünce “Mesude” dedi. Otelin numarasını kaydetmediyse bu adam müneccim mi? Hani ben bir gece kalacağım otelin numarasını kaydetmem.  Geçen hafta da Songül’ün Feride'nin  telefonunu kullanması ile ilgili bir sahne vardı. Biraz dikkat edilse keşke…

Kemal’e ulaşamayan Mesude taksi ile eve döndü. Üç yüz liraya yakın taksi parasını düşünemedin mi Mesude? Üstelik kocan taksiciyken... O kadar mesafenin fazla tutacağını anlamak için alim olmaya gerek yok. Kemal’in yalanlarına verdiği tepki her şeye rağmen şaşırttı beni. Kemal’e vururken bile Kemal’den şüphelendiği için değil Eylül hakkında yaşadığı (!) hayal kırıklığı hissediliyordu. Kocasından asla şüphe etmeyen ama evlatlarını tek kalemde harcayan Mesude yapmışlar olmamış.

Kemal’den aldığı gazla Eylül’ün kapısına dayandı Mesude. “Kızım, Kemal abini seviyorsan ben boşanırım” nasıl iğrenç bir cümledir ya. Mal mı değiştiriyorsun Mesude? Ne olacak yani sen boşanacaksın kızın mı o herifle yaşayacak? İstersen harem kur. Tövbe ya… Üstelik kızına inanıp Kemal’i kapının önüne koyamadın şimdi adamı kızınla paylaşmaya razı mı oldun? Bu nasıl mantık? 
Eylül’ün feryatlarının üstüne Nazan Hanım'ın söyledikleriyle kafası iyice karışan Mesude çareyi akıl hastanesine yatmakta buldu. Kafasından sesler duyuyor olması yeterli mi bilmiyorum ama olmayan şeyleri nasıl olmuş gibi gördüğü ve gözünün önündeki gerçekleri göremediği düşünülürse çıkamasaydı oradan iyi olurdu bence. Nazan Hanım’da hayatında ilk kez doğru bir şey söyledi sanırım. “Hiçbir çocuk böyle utanç verici bir şeyi durup dururken uydurmaz.” Anlayana tabii...

721a6dc7-4c49-46ad-ae27-d34d2465e1ef.jpg
Daha iyisini bulamadım ama bu resim olmazsa olmazdı :)

Serkan ile Eylül’ün çocuk gibi küsüp durmalarına ve aşklarını yaşıtları gibi değil 30 yaşında insanların yaşadığı gibi yaşamalarına takılmıştım. Bu haftaki sahneleri bu anlamda çok iyiydi. Serkan'ın kendini affettirmek için yaptıkları mesela. pankartlardaki yazıların komikliğine mi güleyim yoksa Rüstem efendinin uyuması hakkındaki tahmine mi bilemedim. Dizi başladığından beri ilk kez (sanırım) Eylül ve Serkan sahnesinde gülümsediğimi hatırlıyorum. Dizideki gençler kendilerini affettirmek için ne güzel yöntemler buluyorlar öyle. Bir de Güney ve Serkan arasındaki fark dikkatimi çekti. Güney ortalığı ayağa kaldırarak kendini affettiriyor. Serkan ise karakteri gibi sessiz sakin bir şekilde… Şimdi kabul etmek gerekirse Güney Rüstem’i uyandırmak için hiç çekinmezdi. Velhasıl kelam barışmalarına sevindim. Böyle tatlı tatlı devam edin bozmayın bence. Zamanında "çok durağan ilişkileri" dedim ama aksiyon gelsin değil son bölümdeki gibi romantik sahneleri olsun demek istemiştim.

Seher ve Meral gittikçe birbirlerine daha çok ısınıyorlar. Onlar birbirlerine alıştıkça sahnelerin güzelliği de artıyor hiç şüphesiz. Meral’in annesinin eski hayatından gelen şeyleri istememesini anlarım. Kız korkuyor haklı olarak. Geçen hafta sigara kontrolü yapması bu bölümde annesinin arkadaşı Sevda’ya verdiği tepki. Seher kızını da kırmadan neyin ne olduğunu anlattı ama. “Bu işi severek mi yaptığını sanıyorsun?” İstisnası var mı bilmem ama kim isteyerek yapar ki bu işi? Ama Meral hatasından dönmeyi bildi. Sevda'nın gönlünü aldı. Sevda'nın Seher’i o hayata çekmek gibi bir derdi olsa niye Meral’e annesinin mesleğini söylesin? Seher zaten o hayata saplanıp kalmış olacaktı.

0e2df567-7c8b-4138-962a-d3d7206dae52.jpgAnnem..

Veli toplantılarını hiç sevmem. Kötü geçtiği için değil. Ama istisnasız bir günümüz yanardı. Bizim sınıf dolu olduğundan başka sınıflarla derslere girerdik. Tıklım tıkış sınıfları düşündükçe şimdi bile daralıyor içim. Ama Meral açısından düşününce benim tüm toplantılarıma gelecek bir annem vardı. Olmasaydı nefret mi ederdim yoksa benim de annem gelseydi keşke diye dua mı ederdim acaba? Kızının veli toplantısına katılan Seher’i büyük bir şok bekliyordu. Kızları ile ittifak kuran asrın cadıları (Nazan ve tayfasından bahsediyorum) kadının geçmişini yüzüne vurdular. Aynı ortamda oturmaya bile dayanamıyormuş hanımlar. Hayır, empati kurmak için illa böyle bir olayı yaşamak zorunda mı kalmanız gerek? Siz de bir anne değil misiniz? Sizin kızınız yok mu? Yarın öbür gün başınıza böyle bir şeyin gelmeyeceğine dair bir garantiniz mi var?

Başlığa dönecek olursam demiş ya Mevlana, "Kişinin kendine ettiğini” diye kadının kadına yaptığı zulmü başka yapan var mı bu memlekette? Hani erkeklere kızıyoruz eyvallah. Ama erkeklerin yaşattığı vahşetin acısını, mağduriyetini kat kat artıran kadınların tepkisi olmuyor mu? Sırf adları kötü deneyimler yaşayan insanlarla anılmasın diye yapıyorlar üstelik bunları. (Erkekler kadınlar söyleniyorum ama genel anlamda değil bunlar. Sadece bu şekilde düşünen insanlar için söylüyorum.)

Feride'nin kadınlara tepki göstermesine şaşırmadım da Cenk’in annesi sürpriz oldu benim için. Meral’e iyi davranmıştı biliyorum da yine de şaşırdım. Bir ters köşe olur da Kader Cenk ile sevgili olursa (gerçi Mert'te iyi çocuk ama) kayınvalide konusunda turnayı gözünden vuracak galiba. Songül ve Eylül’ün kayın validelerini düşünürsek hele… Neyse konuyu dağıtıyorum ben yine. Cenk’in annesi, Feride ve kızlar Seher’e en büyük desteği verdiler. Ama özellikle Meral… “İnsan annesinden utanır mı?” dedi, gerini anlatamaya gerek var mı sizce?

a5363967-974c-4b1f-81d0-bb0ae1115d6d.jpg
Kapayın ağzınızı sinek kaçmasın :)

Bir hafta beklenen tiyatro sahnesi ise hayal kırıklığı gibiydi. Cenk ile Kader'e yazılan sahne güzeldi. Cenk bir şeyleri anladı sonunda. Ama Songül ile Güney’den daha uzun bir sahne bekliyorduk. Fragmanda göstermişlerdi zaten birçoğunu. Birde duyguları anlatmak için tiyatroyu kullanmaya başladılar. Songül ile Güney zaten öyleydi şimdi Kader ile Cenk'te başladı. Sırada Eylül ile Serkan mı var acaba?

Güney’in ailesi ise beni hem hayal kırıklığına uğrattı hem de şaşırttı. Otobüs kazasından sonra Güney’in günlerce hastanede kalmasına ses etmediler ki Güney’de o kazayı yaşamıştı. Bende Songül ile aralarında olanları bildiklerini ve ses çıkarmadıklarını düşünmüştüm.

Hani bir tane zenginlik budalası cadı kaynanamız varken bir tane daha getirmenin mantığını da çözemedim ya neyse. Güya Songül Güney’in başını belaya soktuğu için Songül'ü istemiyorlar ama sebep bu değil. Yetimhanede kalıyor diye istemiyorlar kızı. Babasının hapiste olduğunu bilseler o da sorun olurdu herhalde. Yani canlar kendinizi ikinci bir Eylül-Nazan kapışması gibi Songül-Güney’in annesi kapışmasına hazırlayın bence. Kadının adını şimdi hatırlamıyorum ama ileride saydırırken gayet iyi öğreneceğime dair bir his var içimde.

Güney’i Songül’den uzaklaştırmak adına inşaatta çalışmaya zorladılar birde. Güney’in hiç sızlanmadan bunu kabul ettiğini bile fark etmediler mi şimdi? Oğullarındaki değişimi anlamak için illa gözlerine mi sokmak lazım bazı şeyleri. Resmen güle oynaya gitti çocuk. Gerçi Songül'ü etkileme çabası da vardı ama sırf etkilemek için o kadar çimento çekilmez arkadaşlar. Aşkına sahip çıkmanın yolunu böyle buldu bence. Birde annesinin yolladığı suşiyi değil de helva ekmeği yeselerdi daha güzel olurdu bence.

Twitter üzerinde @songunitydergi hesabı ile SonGün tayfa bir dergi hazırlıyorlarmış. Sevenlerine öneririm. Twitter üzerinden takip edebilirsiniz. Şunu da belirtiyorum bu SonGün tayfa çok çılgın çoook :)

b3f223fe-c756-468f-aed8-eb185da18784.jpg
Bir musibet bin nasihatten evladır inşallah.

Sedat evi niye satmıyor diye düşünüyordum ki evi sattığını öğrendim. Sedat bu şaşırmadım hani. Banu hanım kimi suçladı? Günah keçisi Kader’i tabii... Hayır, kızına evinin adresini vermek için aradığında bile nasıl bu kadar itici bir insan olabiliyorsun sen? Bir de Banu'nun nafakası ne kadar ki öyle bir evde kalabiliyor? Annesinin evine giden Kader kavga sırasında merdivenlerden düştü. Fragmandan da anlaşıldığı gibi haftaya hastane ile başlıyoruz. Hayırlısı bakalım. Ama ben Banu'nun feryatlarına inanmak şöyle dursun bir de sinir oldum ekran başından. Haftaya inandırabilecek mi bakalım beni kızını sevdiğine.

Haftaya görüşmek üzere… Sevgiler, saygılar…
ranini.tv
82688081_3749748_4241322423441.gif
Ara
Cevapla
Teşekkür verenler:


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping